Çocuklardaki adenovirüs vakalarındaki artışa dikkat çeken Dr. Başıbüyük, enfeksiyonun bilhassa okullarda yayıldığını, el yıkama sıklığına dikkat edilmesi icap ettiğini söylemiş oldu.
Hususi bir hastanenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kısmı’nde vazife meydana getiren Dr. Öğr. Üyesi Mine Başıbüyük, son aylarda çocuklarda adenovirüs vakalarında artış gözlemlendiğini belirtti.
Mevzuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başıbüyük, “Sık el yıkama ve hasta çocuğun öteki çocuklarla temasının engellenmesi adenovirüs enfeksiyonunun yayılımını engeller.” uyarısında bulunmuş oldu.
Başıbüyük, adenovirüsün, boğaz ağrısı, ateş, kusma, ishal, karın ağrısı benzer biçimde emarelerle ilerlediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Viral enfeksiyon adenovirüsler göz kapaklarından, solunum sistemine, bağırsaklardan mesaneye kadar değişik vücut bölgelerini tutarak değişik klinik tabloya yol açabiliyor.
“BEBEKLERDE AĞIR SEYREDEBİLİYOR”
Hastalık, bağışıklığı zayıf olan çocuklarda ve bebeklerde ise ağır seyrediyor ve yaşamı tehdit eden zor bir enfeksiyon haline dönüşüyor. Hastalığın kuluçka süresi 2 gün ila 2 hafta sonrasında hastalık kendini gösteriyor.
ADENOVİRÜS BELİRTİLERİ
Adenovirüslerin semptomlarında çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonu emareleri ile karşılaşıyoruz. Burun akıntısı, hapşırık, boğaz ağrısı ve yutmada güçlük görülebiliyor. Konjonktivit, bronşiolit, zatürre, orta kulak enfeksiyonu yada ateş ortaya çıkabiliyor. Boğmaca benzer biçimde sert öksürük de görülebilir. Gözlerde kanlanma ve kızarıklık yapabilir, sadece görmeyi etkilemez. Bazı türleri barsakları etkileyerek karın ağrılarına, kusma ve ishale neden olur. Mesaneyi etkilerse idrarda kan görülebilir ve idrar yaparken ağrıya niçin olabilir. Fazlaca nadiren de menenjit ve ensefalite de niçin olabilir.”
“OYUNCAK GİBİ OBJELERİN TEMİZLENMESİ VE DEZENFEKSİYONU SAĞLANMASI GEREKİR”
Başıbüyük, adenovirüs enfeksiyonlarının okullarda yaygın bulunduğunu söylemiş oldu. Bu zamanda ufaklıklara sık sık el yıkama alışkanlığının kazandırılması gerektiğine vurgu meydana getiren Başıbüyük, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Sık el yıkama ve hasta çocuğun öteki çocuklarla temasının engellenmesi adenovirüs enfeksiyonunun yayılımını engeller. Çocuktan çocuğa temas ile bulaşmayı elde eden oyuncak benzer biçimde objelerin temizlenmesi ve dezenfeksiyonu sağlanması gerekir. Yüzme havuzlarının uygun şekilde klorlanması ve dezenfekte edilmesi önemlidir. Virüs eline bulaşmış bir kişinin banyoyu kullanımı başkasına da bulaştırıcıdır; ellere bulaşan virüsün göz yada ağız ile teması kişiye adenovirusun bulaşmasına neden olur. 6 ay ve 2 yaş arasındaki kreş çocuklarında bulaş ihtimali daha yüksektir.”
“ANTİBİYOTİK ADENOVİRÜSLERE KARŞI ETKİSİZDİR”
Çocuk doktorlarının bir çok vakit muayene ve semptomlara bakarak tanı koyabildiğini aktaran Başıbüyük, “Adenovirüsü gösteren testler bulunuyor. Sadece hususi bir tedavisi olmadığı için testin çocuğun tedavisine faydası olmayacaktır. Lüzumlu görülürse boğaz yada gözdeki sekresyonlardan, kan, idrar ve kakadan örnek alınıp virüs saptanabilir. Bu sayede gereksiz antibiyotik kullanımını engellemiş olunur. Bu sebeple antibiyotik adenovirüslere karşı etkisizdir.” dedi.
“BOL SIVI TÜKETMESİ ÖNERİLİR”
Adenovirüs enfeksiyonlarının hususi bir tedavisinin olmadığını ifade eden Başıbüyük, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Adenovirüs enfeksiyonlarının bir çok hafifçe semptomlara niçin oluğu için asla tedavi gerektirmeyebilir. Tedaviye gerekseme olduğunda, doktorlar semptomları hafifletmek için ilaç önerebilir. Hafifçe enfeksiyonları olan hastalara yatak istirahati, yalıtım, sık el yıkama, ateş düşürücü ilaçlar ve bolca sıvı tüketmesi önerilir.
“İSHALİ OLAN ÇOCUĞA PROBİYOTİK VE ÇİNKO DESTEĞİ VERMEK UYGUN OLUR”
Konjonktivit için yapay gözyaşı damları, burun akıntısı ve tıkanıklığı durumunda serum fizyolojik ve dekonjestan ilaçlar önerilebilir. İshali olan çocuğa probiyotik ve çinko desteği vermek uygun olur. Gene çocuğun sıhhatli beslenmesine dikkat etmek bağışıklığını güçlendirecektir. Kafi beslenemeyen ve sıvı kaybı oluşan ufaklıklara serum tedavisi verilebilir. Oluşan şikayetlere yönelik destekleyici tedavi ile sıvı, probiyotik ve beslenme desteği verilebilir.
“ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ VE ÖLÜM GÖRÜLME İHTİMALİ BULUNUYOR”
Öksürük ve gözdeki enfeksiyon çoğu zaman daha uzun sürer sadece öteki bulgular birkaç günde düzelebilir. Komplikasyonlar ise genel anlamda bağışıklık sistemi zayıf çocuklarda ve ufak bebeklerde görülür. Bu komplikasyonların içinde solunum yetmezliğine neden olabilen zatürre, çoklu organ yetmezliği ve ölüm görülme ihtimali bulunuyor.”