Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “aşırı sağcılığın demokrasi için en büyük tehdit bulunduğunu” söylemiş oldu.
![Almanya İçişleri Bakanı: Aşırı sağcılık demokrasimiz için en büyük tehdittir](https://icdn.ensonhaber.com/crop/250x141-85/resimler/diger//kok/2022/08/22/IMG20220822062017.jpg)
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Rostock kentinde mültecilerin ve Vietnamlı sözleşmeli işçilerin kalmış olduğu binalara yönelik aşırı sağcı saldırıların 30. yıl dönümünde yapmış olduğu açıklamada, Lichtenhagen ilçesindeki sığınmacı yurdunda yaşayanlara yönelik saldırıların harp sonrası Almanya tarihinin en vahim ırkçı saldırılarından biri bulunduğunu belirtti.
Bu saldırılarda talih eseri kimsenin yaşamını kaybetmediğini aktaran Faeser, Almanya’nın ortasında insanların hayatlarından kaygı duymak zorunda kaldığını kaydetti.
“Aşırı sağcılık en büyük tehdit”
Vakalarda güvenlik güçlerinin saldırılara müdahale etmede tereddütlü davranmasını ve toplumda mültecilere yönelik empati eksikliğini eleştiren Faeser, “Aşırı sağcılık demokrasimiz için şu anda da en büyük tehdittir. Aşırı sağdan gelen tehlikeyi kimse hafife almamalı. Aşırı sağcılığa karşı kararlıkla savaşım ediyoruz.“ değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Başbakan Scholz’tan ırkçılıkla savaşım çağrısı
Kanada’da resmi ziyarette bulunan Başbakan Olaf Scholz da Twitter’dan yapmış olduğu paylaşımda, 30 yıl ilkin aşırı sağcıların Rostock’un Lichtenhagen ilçesindeki “ayçiçeği evi“ni ateşe verdiğini ve orada vakası seyredenlerin saldırıları alkışladığını anımsatarak, “İnsanlar koruma aradıkları yerde saldırıya uğradılar. Korkulu bir fiil. Bu vaka bizlere her gün nefrete ve ırkçılığa karşı savaşım etmemizi hatırlatmalı.“ ifadelerini kullandı.
Lichtenhagen ilçesinde, cephesinde çiçeklerin bulunmuş olduğu için “ayçiçeği evi“ olarak malum ve içinde mültecilerin ve Vietnamlı sözleşmeli işçilerin bulunmuş olduğu binaya 22 Ağustos 1992’de aşırı sağcılar hücum düzenlemişti.
Molotoflu saldırıda bulunmuşlardı
Yabancı düşmanı çarpıcı sözler atan yüzlerce Neonazi, sığınmacı yurduna molotofkokteyli ve taş atmıştı.
26 Ocak 1992’ye kadar devam eden vakalarda polis etkisiz kalırken vakası izleyen binlerce şahıs saldırganları alkışlamıştı. Olayların peşinden yüzlerce saldırgandan ortalama 50 şahıs ceza alırken, yalnız 3’üne hapis cezası verilmişti.
AA’nın haberine bakılırsa, devrin Alman hükümeti ise sığınma yasalarını sertleştirmişti.