Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, “Yunanistan’a, samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz” dedi.
Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, Mavi Vatan Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü faaliyetleri sonrasında tatbikata katılan gemilerin komutanlarına video konuşma yöntemi ile hitap etti.
Başarıya ulaşmış bir tatbikatın gerçekleştirildiğini belirten Akar, “Hem tatbikat hem öteki faaliyetlerimiz gösteriyor ki Türk Deniz Kuvvetleri hak ilgi ve menfaatlerimizi korumak ve kollamakta azimli, kesin ve bunu yapabilecek güçte” diye konuştu.
Bakan Akar’dan Yunanistan’a: Dostluk elimizi tutun – VİDEO
“Tüm faaliyetlerimizde çevreye karşı duyarlıyız”
İHA’nın haberine bakılırsa; tatbikat esnasında deniz canlıları dahil çevreye zarar verilmemesi için hem planlama hem icrasında mühim tedbirlerin alındığını vurgulayan Akar, “Bu aslına bakarsan tüm faaliyetlerimizin temel ilkesidir. Tüm faaliyetlerimizde masum insanlara, çevreye, zamanı dokuya, dini yapılara, kültür eserlerine zarar vermemek için azami çaba gösteriyoruz. Bu mevzuda iddialıyız” ifadesini kullandı.
“Yunanistan ile daima iyi komşuluktan yana olduk”
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere değinen Akar, “Yunanistan ile olan ilişkilerimizde internasyonal hukuka saygılıyız ve daima iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Mevcut sorunlarımızın barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesini arzu ediyoruz” dedi.
Diyaloğun önemine vurgu meydana getiren Akar, “Diyalog mevzusunda komşumuz birazcık yavaş adım atıyor. Birazcık daha etken olmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
İki ülke içinde istişari görüşmelerin, ayrıştırma usulleri ve itimat artırıcı önlemler toplantılarının gerçekleştirildiğini hatırlatan Akar, müdafa bakanlıkları arasındaki itimat artırıcı önlemler toplantısının dördüncüsünü Türkiye’de yapmak suretiyle Yunan yetkilileri beklediklerini bir kez daha söylemiş oldu.
“Suçlayıcı açıklamalar hiç kimseye yarar sağlamaz”
Bazı Yunan yöneticilerin provokatif fiil ve söylemlerine dikkati çeken Akar, şu açıklamalarda bulunmuş oldu:
“Bu provokatif fiil ve söylemler, aramızdaki ilişkiyi negatif yönde etkiliyor. Hukuk dışı eylemlerin, söylemlerin sıhhatli olmadığını, hiç kimseye yarar sağlamadığını, her insanın bu mevzuda dikkatli olması icap ettiğini yeniden yeniden kendilerine hatırlatıyoruz. Ara sıra oldukça tutarsız ifadeler çıkıyor. Bir yanda ‘NATO içinde müttefikiz, komşuyuz’ deniliyor, öteki taraftan da düşmanca tutum içinde Türkiye’ye bakış sergileniyor. Olur olmaz, zamanlı zamansız, lüzumlu gereksiz Türkiye’yi suçlayıcı, karalayıcı bazı ifadelerin kullanılması hiç kimseye yarar sağlamaz bunun altını çizmek isterim.”
“Yunanistan, silahlanarak ciddi maliyetin altına giriyor”
Yunanistan’ın çeşitli ittifaklar ardında koştuğunu, silahlanma yarışına girdiğini aktaran Akar, şunları söylemiş oldu:
“Bu silahlanma gayreti ile Yunanistan ciddi bir maliyetin altına giriyor. Ekonomik durumları aslına bakarsan malum. Bu şartlar altında bu tür abartılı bir silahlanma gayretinin getireceği mali külfetin, zararının komşu Yunanistan halkına olacağını görmek lazım. Yunan halkının menfaatine, refahına karşı silahlanma şeklinde bazı amaçlar ardında koşmanın yanlış bulunduğunu görmek lazım. İki ülke arasındaki ilişkilerde tarih, coğrafya, hukuk ve geçmişte yaşanmış olan tecrübeler var. Bunların hepsini bir kenara bırakıp düşmanca, ayrıştırıcı bir dil kullanmak son aşama sakıncalı.”
“Yunanistan, internasyonal hukuku çğnedi”
İkili ilişkilerde hukukun önemine vurgu meydana getiren Akar, “Yunanistan internasyonal anlaşmalara aykırı olarak 23 adadan 16’sını silahlandırmış vaziyette. Bu açık bir ihlal, hukukun temelden, kökünden ihlali. ‘Bunu konuşmayalım’ diyorlar. Niye? Eğer internasyonal hukuka uyacaksak buradan adım atmak lazım. Bu adaları anlaşmalara aykırı şekilde silahlandırırken Türkiye’nin tamamen müdafa amaçlı gayretlerine söz anlatmaya kimsenin hakkı yok” diye konuştu.
“Samimi olarak uzattığımız dost elini tutun”
Diyalog kanallarının devamlı açık olmasının mühim bulunduğunu, Türkiye’nin sorunların diyalog yöntemiyle çözümünden yana bulunduğunu bir kez daha ifade eden Akar, “Türkiye olarak biz sulh için daima bir adım önde olacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Gayemiz Ege Denizi’nin tüm zenginliklerinin adil şekilde paylaşımı, Ege Denizi’nin bir dostluk denizi olması. Bunun için çaba gösteriyoruz. Komşumuz Yunanistan’a, samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz” ifadelerini kullandı.
Akar, Türkiye’nin bölgesinde barışın, huzurun, güvenliğin teminatı bulunduğunu belirterek, “Türkiye kimse için tehdit değil. Türkiye etkin güvenilir ve kuvvetli bir bağlaşık bunu her insanın bilmesi lazım. Sadece tüm iyi niyetimize karşın şunu da hepimiz bilsin ki hiçbir oldubittiye izin vermeyiz. Hiçbir şekilde hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyiz” dedi.
“Kıbrıs’ta tek çözüm egemen, eşit ve bağımsız iki devlet”
Kıbrıs’taki gelişmelere de değinen Akar, “Kıbrıs bizim ulusal meselemiz” vurgusu yapmış oldu. Senelerdir devam eden görüşmelerin çözümsüz kaldığına dikkati çeken Akar, “Tek çözüm egemen, eşit, bağımsız iki devlet. Bunun haricinde herhangi bir çözüm olmadığı, olamadığı bu 50 senelik süreçte görülmüştür” ifadesini kullandı.
“Rumlar’ın terör örgütüne kucak açması çıkmaz sokaktır”
Terör örgütü PKK/YPG’nin Cenup Kıbrıs Rum Yönetimi’nde temsilcilik açtığını hatırlatan Akar, şunları kaydetti:
“Bunlar kışkırtıcılığın ve samimiyetsizliğin, Türkiye’ye karşı terörü desteklemenin tipik örnekleridir. PKK/YPG terör örgütü. Siz bunlara yer, yurt veriyor onları destekliyorsunuz. Terörü destekliyorsunuz. Bunlar doğru şeyler, çıkar yollar değil. Bunlar çıkmaz sokaktır. Türkiye, anlaşmalar çerçevesinde Kıbrıs’ta garantör bir devlet. Kim ne yaparsa yapsın biz kendi garantörlük haklarımızı, sorumluluklarımızı bugüne dek yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Türkiye, Kıbrıs’ta barışın, huzurun ve güvenliğin teminatı olmuştur, olmaya devam edecektir. Biz daima Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Diyalog çağrılarımızı bazıları zafiyet olarak görüyor. Bu zafiyet değil. Biz barışçıl yol ve yöntemlerle sorunları çözmeye çalışıyoruz. Fakat öteki taraftan da hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyiz dediğimiz vakit da bu bir tehdit değil. Bu manada biz ülkemizin ve KKTC’nin hak, ilgi ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız oldukça şükür buna da muktediriz. Bunun bilinmesi lazım.”