Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Vilayetler Evi’nde düzenlenen “Hanım Siyasetçiler Vefa Buluşması” iftar programında, AK Parti eski ve mevcut hanım milletvekilleri ile bir araya geldi. Burada konuşan Yanık, siyasete ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş oldu ve Bakanlığın emek harcamaları hakkında informasyon verdi.
2002 SEÇİMLERİ HATIRLATMASI
Yanık, ramazan ayının öneminden bahsederek, bu görüşmede idealleri için eğitiminden, ailesinden, çocuğundan, hususi hayatından süre ayırarak politika çalışmalarına, millete hizmete ayıran bayanların bulunduğunu belirtti.
“En umutsuz günlerden umudu çıkartan dava ve yol arkadaşları” olarak burada bulunduklarını dile getiren Yanık, “Burada eski, yeni pek oldukça milletvekilimiz ve teşkilat mensubu arkadaşlarımız var. 2002 seçimlerine gittiğimiz atmosferi tamamımız hatırlıyoruzdur. Sayın Cumhurbaşkanımız o süre genel başkanımız ve seçime katılamıyor. Doğrusu Genel Başkan milletvekili olamayacak fakat buna karşın AK Parti teşkilatları inanılmaz bir hevesle, tutkuyla ve millete hizmet etme arzusuyla asla başka bilgileri düşünmeden çalıştı ve başardı. Bu süreci inşa eden dostlar ve hanımefendiler olarak, bugün burada sizlerle olmaktan son aşama mutluyum.” ifadelerini kullandı.
Yanık, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu birlikteliğin bizim en büyük gücümüz olduğuna inanıyorum. Uzun seneler politika yolculuğunda birlikte yürüdüğümüz dostlar var ve bu birlikteliğin bizim ülkemizi, hatta bölgemizi nereden alıp nereye taşıdığını tamamımız oldukça yakından müşahede ediyoruz. Türkiye tüm krizlerin yakınında yada uzağında olan tüm bölgesel-küresel krizlerin arabulucusu olarak aranan ülke ise bunda bizim bu kardeşlik bağıyla ürettiğimiz siyasetin ve Türkiye vizyonunun oldukça mühim bir katkısı bulunduğunu tamamımız teslim ederiz.
AK Parti hükümetleri döneminde 20 senedir Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye evveliyatına damga vurduğumuz oldukça mühim bir süreçten geçtik, oldukça mühim badireleri atlattık. Sivil politika üstünde mevcud her türlü baskıyla, tehditle savaşım ederek bu günlere geldik. Vesayet sistemini gündemimizden çıkaran, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti kadrolarının iradesi oldu. Türkiye, uygar demokrasiler içinde yerini almak için oldukça karşılık ödedi, oldukça şükür artık öz güvenli, kendi kararlarını alabilen, geçmişte yaşamış olduğu antidemokratik baskıları aşmış bir Türkiye var.”
“DÜNYA SİYASETİNDE GÜÇLÜ TÜRKİYE, AK PARTİ İLE VAR OLDU”
AK Parti’nin politika kurumuna ve siyasetçiye itibarını geri verdiğini vurgulayan Yanık, “Bununla gurur duyarız. Bunu, her şeyden ilkin seçmenin iradesine, milletin tercihlerine saygının bir gereği olarak yapmış oldu. Türkiye’de politika toplumsal dönüşümlerin başlamasında, hızlanmasında ve neticelenmesinde öncü rol oynamıştır.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Yanık, kişisel hak ve özgürlüklerin hepimiz tarafınca eşit kullanılmasında bile siyasetin görevi ve payının oldukça büyük olduğuna işaret ederek, şunları söylemiş oldu:
“AK Parti’nin kapatma davaları, bu aşamada oldukça anlamlı operasyonlardır, aramızda o kapatma davalarında bir ihtimal itham edilen arkadaşlarımız da var. Bu yüzden siyasetin küçümsenmesi ve tahkir edilmesi tuzağına düşmemek, bu tehlikeyi bilhassa gençlere uygun bir üslupla anlatmak gerektiği kanaatindeyim. Siyasal mekanizmalar, dış müdahalelerden azade etkin kullanıldığında toplumun refah ve refahı için büyük adımlar atabilir.
Durduğumuz yerde sağlam durmazsak, Türkiye’nin nerelere sürüklenebileceğini oldukça değişik tecrübelerle daha ilkin gördük. Türkiye’yi yolunda durağan(durgun) tutansa son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın temsil etmiş olduğu irade oldu. Dünya siyasetinde kuvvetli Türkiye, AK Parti ile var oldu. Çevremizdeki ülkelerin haritaları değişiyor, yönetim zafiyetleri çıkıyor, halklar perişan oluyor. Ukrayna bir tek bunun son örneği. Ülkelerin haritalarını değiştirenler, fırsat buldukları her an Türkiye’nin de haritasını değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmediler. On senelerdir tamamımız bu durumun bizzat şahidiyiz. Bunun olmaması için savaşım veriyoruz, bu mücadeleyi verirken bir de bu mücadeleyi sekteye uğratmaya çalışanların manipülasyonları ile uğraşıyoruz. Fakat dirençli bir önder, arkasında millet, kuvvetli Türkiye olarak da kendimizin farkındayız.”
DEZENFORMASYON VE YALAN BİLGİ VURGUSU
Her vatandaşa ulaşmayı amaç edinen bir teşkilat yapısına haiz olduklarını ifade eden Yanık, 2023 seçimlerinde 6 milyon 200 bin yeni genç seçmenin ilk kez oy kullanacağını hatırlattı.
Yanık, bilhassa bu gençlere yönelik dezenformasyon, yalan informasyon, propaganda çalışmalarının büyük bir hızla devam ettiğini belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hizmetlerimizle ilgili söyleyebilecekleri oldukça fazla bir şey yok, karşı argümanları yok. Dünyanın en büyük köprülerine, havaalanlarına karşı musluk açılışı, temel atmama törenleriyle karşılık veriliyor. Dolayısıyla dezenformasyon ve şundan söylemler üstünden politika yapacaklar. Bunlara hazırlıklı olmalıyız, karşı argümanlarını, cevaplarını üretmeli, kullanmalıyız.
Bu aşamada somut bir yansıması olmayan toplumsal yardımlar ve toplumsal hizmetler üstünden, demokratik kazanımlardan yola çıkarak bir karşıcılık üretecekler. Olmayanı var gösterecek, olanı yok sayacaklar her zamanki şeklinde. Bunun örneğini birkaç gün ilkin en çarpıcı şekliyle yaşadık.
“KAMERA ŞAKASI SANACAĞINIZ BİR DURUM”
Başörtülü genç bir arkadaşımız üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasından dolayı Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. Başka bir ülkede olsa ki o mücadelenin kahramanları var aramızda. Kamera esprisi sanacağınız bir durum maalesef bizim devletimizde gerçek. Bu kadar rahat bir çarpıtmayı, maalesef bilerek ve isteyerek söylüyorlar. Bunun bir amaca matuf bulunduğunun biz farkındayız.
Onları sınırlayan etik ve etik kaygıları yok. 2023’te oy kullanacak gençlerin rahat bir web taramasıyla ortaya çıkarabilecekleri bu yalan detayları, ilk olarak bizatihi politika mekanizmasının içinde yer alanlar işliyorlar. Bunun için gençlerin anlayacağı şekilde, yalanı büyütmeyen ya da hatanın propagandasına dönüşmeyen, doğru, ilkeli ve etik yaklaşım, anlık politika reflekslerinin yerini almalı diyerek çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.”
Konuşmasında, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının çalışmalarına ilişkin de informasyon veren Yanık, kadının güçlenmesi ile ailenin, ailenin güçlenmesi ile toplumun güçleneceğine ve Türkiye’nin dünyada hak etmiş olduğu yere bu güçle ulaşacağına inandıklarının altını çizdi.
Yanık, bayanların statüsünün güçlendirilmesi için eğitimden ekonomiye, hukuki haklardan istihdama kadar birçok başlıkta emek harcamalar yürüttüklerini aktararak, Bakanlığın koordinatörlüğünde kamu kurum ve kuruluşları, mahalli yönetimler, üniversiteler, sivil cemiyet kuruluşları ve meslek kuruluşları iş birliğiyle hazırlanan 2018-2023 yıllarını kapsayan “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Fiil Planı”nı hayata geçirdiklerini hatırlattı.
Aile hayatıyla iş uyumunu sağlamaya yönelik adımlar da attıklarına işaret eden Yanık, doğum izni ve analık izni hakkında düzenlemeler yaptıklarını, evde bakım desteği, kreş desteği, iş yerlerinde kreş zorunluluğu, sigorta prim destekleri, yarı zamanlı çalışma-esnek çabalama şeklinde uygulamaları ve teşvikleri hayata geçirdiklerini söylemiş oldu.
Hanım kooperatifleri ve Sertlik Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) hakkında da informasyon veren Yanık, “Bakanlık olarak kamuya intikal etmiş her türlü sertlik vakasında bir tek psiko-sosyal ve barınma açısından değil hukuki açıdan da destek oluyoruz, tüm sertlik vakalarına müdahil olmaya devam edeceğiz.” dedi. (AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
rn
","author":{"@type":"Person","name":"editor","url":"https://www.habergonder.com/author/editor/"},"articleSection":["Siyaset"],"image":{"@type":"ImageObject","url":"https://www.habergonder.com/wp-content/uploads/2022/04/14284373-700x400.jpg","width":700,"height":400},"publisher":{"@type":"Organization","name":"","url":"https://www.habergonder.com","logo":{"@type":"ImageObject","url":""},"sameAs":["https://www.facebook.com/jegtheme/","https://twitter.com/jegtheme","#","#"]}}