Uzmanların araştırmalarına nazaran veri depolama, gelecekte insanlığın en büyük problemlerinden biri haline gelecek. Bilim adamları yayınladıkları makalede, DNA ile veri depolama ortamı oluşturduklarını deklare etti.
DNA, veri depolama için kullanılabilecek
Canlı organizmaların temelini oluşturan DNA, dört moleküler yapı taşının birleşimi sonucunda meydana geliyor. Adenin (A), Guanin (G), Sitozin (C) ve Timin (T) moleküllerinin birleşimiyleoluşan DNA, canlıların genetik bilgilerini taşıyor.
CNRS, ESPCI Paris-PSL ve Tokyo Üniversitesi’nden araştırmacılar, DNA’da depolanan belirli veri parçalarını bulma ve onunla hesaplamalar yapma yollarını geliştirmeye odaklandı. Araştırma ekibi, DNA üstünde depolanan veriler üstünden hesaplama yapabilen ve cevapları kolay bir halde okuyabilen “kimyasal nöron” geliştirmeyi başardı.
Emek harcamayı yürüten ekip, DNA’ya depolanan veriyi okumanın ve değiştirmenin oldukça zor bulunduğunu belirtti. Bir gram DNA’da averaj 215 milyon GB veri depolanabildiğinin altını çizen araştırma ekibi, “Kuramsal olarak günümüzde gösterilen internetteki tüm içerikleri bir ayakkabı kutusu boyutunda depolama biriminde saklayabiliriz. Bununla birlikte DNA, uygun koşullar altında binlerce, hatta milyonlarca yıl varlığını sürdürebilir.” ifadelerine yer verdi.
Korkulu iddia! Koronavirüs laboratuvarda mı üretildi?
Farmakoloji uzmanı ve immünoloji uzmanından oluşan bir ekip, koronavirüs pandemisinin laboratuvar ortamında başlatıldığını iddia etti.
Ekip, birbiriyle spesifik reaksiyonlara haiz üç enzim kullanarak kimyasal nöron hazırladı. Hazırlanan nöronlar ondan sonrasında bir sinir ağı benzer halde işlev gören çoklu katmanları birleştiren bir mimaride yapılandırıldı. Bu enzimlerin temelde beyindeki organik nöronlar benzer halde data aktarmalarına izin verdiğini belirtmekte yarar var.
Bu kimyasal nöronlar, DNA içeren damlacıklarda depolanan veriler üstünde hesaplamalar yapabiliyor. Enzim reaksiyonlarını küçültmek için mikroakışkan sistemleri kullanan ekip, bu reaksiyonların on binlercesinin gerçekleşebileceğinin altını çiziyor.
Geliştirilen teknik, devasa DNA veritabanlarında bulunan verilerin bulmasına ve işlenmesine destek olmanın yanı sıra, kan testlerinde yada diğeri sıvı biyopsilerde hastalığın biyobelirteçlerini saptamaya da destek olacak. Bilim adamları tarafınca başarıyla meydana gelen deneylerin makalesi, Nature dergisinde yayınlandı.
Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz.
