Bitlis’te başıboş köpeklerin ısırmasının arkasından tedavi altına alınan 10 yaşındaki çocuk, kuduz sebebiyle yaşamını yitirdi. Dr. Gülsüm Kartal, Ensonhaber.com’a kuduz virüsüne ilişkin bilgiler verdi.
Bitlis’te, başıboş bir köpeğin ısırdığı çocuğun kuduz virüsü sebebi ile 10 günlük yaşam mücadelesini kaybetmesi vicdanları sızlattı…
Sık sık kamusal alanlarda başıboş bir halde dolaşıp hücum eden, kazalara niçin olmaları ile gündem olan sokak hayvanları, bu kez de yaydıkları kuduz virüsü tehlikesi ile gündeme geldi.
Ensonhaber.com Sıhhat Yazarı Dr. Gülsüm Kartal, kuduz virüsünün ne işe yaradığını, hangi yöntemlerle yayıldığını ve ısırılma durumunda alınması ihtiyaç duyulan önlemler hakkında informasyon verdi.
Bitlis’te köpek ısırdıktan sonrasında kuduz hastalığından ölen çocuğun haberiyle sarsıldığını belirten Dr. Kartal, sokak köpeklerinin artmasıyla ve çeteleşmesiyle artan saldırılara dikkat çekti.
“En oldukca köpek ısırığı ile bulaşmaktadır”
“Hayvan saldırılarını daha sık görmeye başladık. Bunun bir sonucu olarak hepimizi oldukca üzen bu elim hadise meydana geldi.” diyen Dr. Kartal, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Kuduz çoğu zaman hayvanlardan insanlara geçen viral bir hastalıktır. Kuduz hastalığı devletimizde en oldukca köpek ısırığı ile bulaşmaktadır. Fakat kuduz hastalığı, bu hastalığa yakalanan birçok değişik hayvandan bulaşabilir. Tırmalama, bütünlüğü bozulmuş mukozanın yalanması şeklinde değişik yollarla bulaşabileceği şeklinde en mühim etken ısırıktır.
“Yutkunmada güçlük görülür ve sudan korkmaya niçin olur”
Kuduz virüsü ilk olarak ısırılmanın gerçekleştiği dokuya gider. Bu zamanda aşı uygulanması faydalıdır. Ondan sonra kuduz virüsleri sinir sistemine yayılır. Buradan da tükürük bezlerine geçen virüs tükürük salgısında da bulunur. Yutkunmada güçlük görülür ve sudan korkmaya niçin olur.
Kuduz virüsü nedir, hangi önlemler yaşamsal ehemmiyet taşır VİDEO
“3-8 hafta içinde emare verir”
Kuduz virüsü vücuda girdikten sonrasında genel anlamda 3-8 hafta içinde emare verir. Halsizlik, ateş, yara bölgesinde duyarlılık, duyu kaybı, kaşıntı, kişide sinirlilik, konsantrasyon kaybı, tükürük salgısının artması hastalığın son evrelerinde halüsinasyonlar, ışıktan ve sudan korkma, kasılmalar görülebilir. En sonunda komaya niçin olur ve ölümcüldür.
“Kuduz riskli temaslar acil değil oldukca acildir”
Kuduz emareler görüldükten sonrasında ölümcüldür. Virüs ısırılmanın olduğu bölgelerdeyken, sinir sistemine geçmemişken aşılama yapılması gerekir. Doğrusu kuduz riskli temaslar acil değil, oldukca acildir. Isırıklar da, ısırığın olduğu bölge de oldukca önemlidir. En riskli ısırılmalar baş- boyun bölgesindedir.”
Isırılan bölge su ve sabunla yıkanmalı
Dr. Kartal, kuduz virüsünden korunma yollarına ilişkin ise şu açıklamalarda bulunmuş oldu:
“Hayvana dokunma yada besleme, sağlam derinin yalanması risk oluşturmaz. Tırmalama, ısırma, sağlam olmayan deriye salya bulaşması risk oluşturur. Alabileceğimiz ilk tedbir oldukca rahat görünmesine karşın yaşam kurtarabilecek olan bolca sabunla ısırılan bölgenin yıkanmasıdır.
“Kuduzu bulaştırma evresine gelen hayvanlar 10 gün içinde ölürler”
Isıran hayvan son 1 yılda kuduz aşısı olduysa ve 10 gün süresince gözlemlenebilirse ve bu sürenin sonunda ölmezse risk yoktur. Şu sebeple kuduzu bulaştırma evresine gelen hayvanlar 10 gün içinde ölür.
Eğer bu şekilde bir durum yoksa kuduz aşısı ve duruma nazaran immunglobulin uygulaması yapılır. Aşılama programı Sıhhat Bakanlığı’nın belirlediği aralıklarla yapılır. Hayvan ısırıklarından sonrasında tetanoz aşısı uygulanması da gerekmektedir. Aşılar kuduz riskli temas sonrasında yapılabileceği şeklinde, kuduz riskli hayvanlar ile sık temas edenlere temas öncesi de yapılabilir.
“Şüpheli ısırık sonrası vakit ile yarışmaktayız”
Bu aşamada mühim bir şeyi yine etmek isterim:
Şüpheli ısırık sonrası vakit ile yarışmaktayız. Eğer zamanında müdahale edilemez ise klinik emareler görüldükten sonrasında yapılabilecek etkin bir tedavi yoktur ve netice ölüm olmaktadır.
“Sahipsiz sokak hayvanları, halk sağlığı sorunudur”
Son olarak devletimizde sahipsiz sokak hayvanlarının çokluğu mühim bir halk sağlığı problemi olmuştur. Sokak köpeklerinin çokluğu ve sürüler halinde dolaşması insan sağlığını tehdit etmektedir. Hayvanseverlik ile çözülemeyecek boyutlara gelmiş olan bu probleminin acil bir halk sağlığı problemi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.”