Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki hakkında geçtiğimiz haftalarda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hakkında soruşturma başlatıldı.
Sosyal medyada kullandığı ifadeler sebebi öne sürülerek Nasuh Mahruki, 20 Kasım Çarşamba günü tutuklanmıştı.
TAHLİYESİNE KARAR VERİLMİŞTİ
Nasuh Mahruki’nin ‘halkı yanıltıcı bilgiyi açıkca yayma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İddianame İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi tarafınca kabul edilirken, tutukluluk haline itiraz edilmesi üstüne Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi, Mahruki’nin tahliye edilmesine karar vermişti.
Nasuh Mahruki’nin toplumsal medyada kullandığı ifadeler sebebi öne sürülerek yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Çağlayan’daki İstanbul Hakkaniyet Sarayı 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Nasuh Mahruki ve avukatı hazır bulunmuş oldu.
“100 BİN LİRA GELİRİM VAR”
Duruşmada müdafa icra eden Nasuh Mahruki, şu sözleri sarf etti:
100 bin lira gelirim var. Bana istinat edilen kabahat yanıltıcı bilgiyi kasten bilerek yayma. Bana paylaşım yaptığım söylendi, yanıt hakkı da verilmedi. Sonrasında öğrendim ki 36 dakika içinde tutuklama yönünde soruşturma sonucu verilmiş. Evime sivil polisler geliyor, çocuklarımı fazlaca korkutuyorlar. Bu tarz bir olay mi olur. Ondan sonra 16 gün tutuklu kaldım. Soruşturma savcısı da bana bir tek sual sormadı. Ben ikna oldular, halloldu sandım.
Aniden tutuklama sonucu çıktı. Hakimliğe sevk edildim. Oradaki hâkime hanıma sormuş oldum, ‘Hangisi yanıltıcı informasyon’ diye. Bana yanıt vermedi. Bilgisayar mühendisliği odasının bu mevzuda açıklaması da var. Ben kamuoyunda yer edinen informasyon üstüne paylaşım yaptım. Seçimlerde denetim yapılmasını alıntı yaparak paylaştım.
“BEN MİLLETİME YALAN SÖYLEMEM”
Bu ülkenin bayrağını ilk kez en yukarılara çıkaran benim. Benim halkla aramda hususi bir bağ var. Ben milletime yalan söylemem. Burada yüzlerce insan var, bunu hepimiz biliyor. Bir tane uyuşturucu bağımlısı çocuk taksiciyi bıçakladı, onu özgür bıraktılar.
“PAYLAŞIMLARIMDAN HANGİSİNİN YALAN OLDUĞU SÖYLENİYORSA KANITLAYACAĞIM”
Nasuh Mahruki, devamında şöyleki konuştu:
Paylaşımlarımdan hangisinin yalan olduğu söyleniyorsa gerekirse kendim, gerekirse uzmanlar getirilerek kanıtlayacağım. Ben asla Türk milletine yalan söyleyecek, yalan informasyon verecek bir insan değilim. Beraatımı talep ederim. Tweetleri atmamdaki amaç, elektronik oylamanın güvenli olmadığını düşünmemdir. Dünyanın birçok yerinde kullanılmıyor, kullananlar da bıraktı. Ihtilaf halinde bu verilerin ne şekilde inceleneceği, iyi mi kullanılacağı belli değildir, geri dönüşü yoktur.
“PROFESÖR DOKTOR ÜMİT ÖZDAĞ’IN TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ İSTİYORUM”
Mahruki, savunmasının devamında, “Ben zamanında Türkiye’nin en güvenilir lideriydim. Asla bunun zararına olacak bir şey yapmam. Paylaşımıma istinaden birçok araştırma yapılmış oldu, kitaplar yazıldı. Ben de bu hususlar üstüne tweet attım. Ulusal Güvenlik Akademisi mezunuyum, bu işin eğitimini aldım. Bu hususlara dikkat çekmek istedim. Profesör Hekim Umut Özdağ’ın şahit olarak dinlenmesini isterim. Sığınmacıların yarattığı problemler mevzusunda dinlenmesini isterim” ifadesinde bulunmuş oldu.
ÜMİT ÖZDAĞ’IN DİNLENMESİ TALEBİNE RET KARARI
Mahkeme, Umut Özdağ’ın dinlenmesi talebini reddetti.
Dosya, mütalaanın hazırlanması için duruşma savcısına gönderildi.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 13 Ocak 2025’e ertelendi.