SON DAKİKA | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yunanistan’a fazlaca sert tepki! “İzmir’i unutma, bedeli ağır olur” – Haber Gönder

Son dakika haberine nazaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da devam eden TEKNOFEST KARADENİZ’e katıldı. Çarşamba Havalimanı’ndaki festivalde konuşma meydana getiren Erdoğan, mühim açıklamalarda bulunmuş oldu. İnsansız harp uçağı Kızılelma’dan “harp tarihini değiştirecek hamle” olarak bahseden Erdoğan, Türkiye ekonomisiyle ilgili ise, “Deli Türkler büyüyerek yoluna devam ediyor” şeklinde konuştu. Yunanistan’ın son günlerdeki provokasyonlarına sert bir üslupla cevap veren Erdoğan, “İzmir’i unutma. İleri giderlerse bedeli ağır” şeklinde konuştu.

“TEKNOLOJİ ETKİNLİĞİNİN BU DERECE BENİMSENMESİ ZİHNİ DÖNÜŞÜMDÜR”

Erdoğan, Samsun Çarşamba Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ 2022’de yapmış olduğu konuşmada, ülkenin ulusal teknoloji hamlesinin parlayan yıldızı haline gelen TEKNOFEST’in tüm katılımcılarına, ziyaretçilerine şükranlarını sundu.

Ülkeye böylesine iftihar verici bir markayı kazandıran T3 Vakfı ile onunla beraber yol yürüyen tüm kurumları kutlama eden Erdoğan, ilk kıvılcımını İstanbul’da bir avuç gencin yaktığı bu ateşin artık tüm Anadolu’yu hatta tüm bölgeyi kuşattığını söylemiş oldu.

Bu yıl beşincisi düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalinin kapsama alanının artık sınırlar dışına taştığını özetleyen Erdoğan, geçen mayıs ayında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen TEKNOFEST’i gururla takip ettiğini aktardı.

Karşısında görkemli bir tablo gördüğünü ifade eden Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“TEKNOFEST, değişik bir gençlik. TEKNOFEST, şu anda tüm gücüyle ülkemizin geleceğine değişik bir ufuk çizgisi. TEKNOFEST’in ilkinin yapıldığı 2018’de günlük katılımcı sayısı, 550 bin şeklinde, bu tür bir etkinliğe nazaran olağanüstü iyi bir sayı olarak gerçekleşmişti. Bugüne geldiğimizde yalnız yarışmacı başvurusu 600 bine ulaşan bir TEKNOFEST yaşıyoruz. TEKNOFEST KARADENİZ ülkemizin 81 vilayetinden ve 107 ayrı ülkeden katılan 154 bin ekip bünyesindeki 600 bin gencimizin 40 ayrı dalda yarıştığı bir şölene dönüştü. Bir teknoloji etkinliğinin, bilhassa gençlerimiz tarafınca bu aşama benimsenmesi gerçek anlamda bir zihni dönüşümdür. Bazıları, gençlerimizi harflerle kuşaklara ayırarak umutsuzluk ateşi yakmaya çalışırken aslolan gerçek işte burada karşımızda duruyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçeğinin de ihtiyacının da TEKNOFEST kuşağı bulunduğunu dile getirdi.

“Her kim bu gençliğe bakıp ülkesinin ve milletinin aydınlık geleceğini değil de başka şeyler görüyorsa dönerek kendi zihnini, gönlünü sorgulasın.” diyen Erdoğan, şunları söylemiş oldu:

“Bu gençlik bir çağ ilkin Çanakkale’de yedi düveli mısra getirmişti. Bu gençlik bir çağ ilkin Ulusal Savaşım’yi zafere ulaştırmış, düşmanı denize dökmüştü. Bu gençlik Cumhuriyet zamanı süresince hep demokrasinin, kalkınmanın, istiklalinin ve istikbalinin yanında yer alarak ülkesini yüceltmiştir. Bu gençlik 20 senedir verdiğimiz her mücadelede bizim de yanımızda yer almış, en büyük güç ve moral kaynağımız olmuştur. Bu gençliğin yalnız 15 Temmuz gecesi yazdığı destan bile başlı başına bir efsanedir, bir başarı hikayesidir. Şimdi bu gençliği burada, TEKNOFEST KARADENİZ’de görüyorum.”

“ZAMAN BİZİM HAKLI OLDUĞUMUZU GÖSTERMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye kendi teknolojilerini geliştirmek, kendi müdafa endüstri ürünlerini tasarlayıp üretmek için yola çıktığında gençlere güvendiklerini aktardı.

Birilerinin ise hep yaptıkları şeklinde gençleri küçümseyerek, gençlerin gönül dünyalarını karartarak, zihin dünyalarını karışmasını sağlayarak bozgunculuk ardında bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Süre bizim haklı olduğumuzu göstermiştir. Dün Nuri Demirağ’a, Nuri Killigil’e, Vecihi Hürkuş’a, Şakir Zümre’ye yaptıkları eziyetleri bugünkü gençlerimize yapmalarına izin vermedik, vermeyeceğiz. Biz insanımıza güvendik, insanımıza dayandık. Akif, ‘Tanrı’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol. Yol var ise budur, bilmiyorum başka çıkar yol.’ diyor. İnsanımıza yol açtık, olanak verdik ve hamdolsun sonuçta tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir yere geldik. Atalarımızın ‘Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner.’ diye bir sözü var. Dün bizlere parasıyla müdafa endüstri teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik. Başbakan olduğumuz vakit değil seçimi kazandığımız vakit Bush, ABD’nin başkanıydı. Ziyarete gittim. Başbakan değilim. ‘Hani bizlere İHA verecektiniz, ne oldu İHA’lar, terörle savaşım ediyoruz.’ dedim. Condoleezza Rice’ı çağırdı, ‘Türkiye’ye hala İHA vermediniz mi?’ dedi. ‘Evet’ dedi. ‘Derhal hızlıca Türkiye’ye İHA’ları vereceksiniz.’ dedi. Bizlere o vakit 48 saatte İHA’ları verdiler fakat bizim bu görüşmemizden sonrasında rahmetli Özdemir Bayraktar ağabeyimiz de çocuklarıyla birlikte adımı attı ve Bayraktar İHA’ları üretmeye başladılar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonrasında Özdemir Bayraktar’ın ruhuna Fatiha okudu.

“DÜNYA HARP TARİHİNDE OYUN DEĞİŞTİRİCİ HAMLE”

Erdoğan, silahlı insansız hava araçlarının dünyanın 30’dan fazla ülkesinde Türkiye’yi gururla temsil ettiğine, bu araçlara entegre edilen derhal her tür cihazın ve mühimmatın üretiminin de yerli olarak yapıldığına dikkati çekti.

“Samsun’da ilk kere siz değerli üyelerimizin takdirine sunulan Kızılelma insansız harp uçağımız dünya harp tarihinde oyun değiştirici hamle olarak görülmektedir.” ifadelerini kullanan Erdoğan, dünyanın her yerinde teknolojik atılımların öncüsünün müdafa endüstri bulunduğunu bu amaçla geliştirilen ürünlerin kısa sürede yaşamın öteki alanlarına da teşmil edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız hava araçlarının müdafa sanayinin yanında lojistikten tarıma kadar birçok değişik mecrada kullanılmaya başladığına işaret ederek, şunları aktardı:

“TEKNOFEST alanında coşkuyla beraber olduğumuz her bir gencimizin gözünde, ülkemizi hızla gelişen teknolojinin gücü üstünde yükseltme iradesinin, azminin, dirayetinin ışığı parlıyor. Burada günümüzün Cezerisi, Harizmisi, İbni Sinası, Mimar Sinanı, Ali Kuşçusu, Hezarfen Ahmet Çelebisi, Yazman Çelebisi olmak için çok isteyen gençlerin yürek çarpıntısını duyuyorum.”

“YÜZDE 80 YERLİ VE MİLLİ SAVUNMA SANAYİNE SAHİBİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye son 20 yılda asırlık yaratı ve hizmetler kazandırdıklarının altını çizerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Göreve geldiğimizde yüzde 20 yerli-milli, bu kadardı. Fakat şimdi yüzde 80 yerli ve ulusal müdafa sanayine sahibiz. 2023 hedeflerimizi hayata geçirdik. Gençler sizler de inşallah Türkiye’yi 2053, 2071 vizyonuyla fazlaca daha ilerilere taşıyacaksınız. Rabb’ime bana bu şekilde bir gençlikle yol adım atma, bu şekilde bir gençlikle gönül ve düşünce birliği yapma imkanını verdiği için hamdediyorum.

Sevgili gençler, siz değerli üyelerimizin her birini teknoloji elçilerimiz olarak görüyorum. Elbet devletimizde zehir şeklinde çalışan beyinleri ve yerinde duramayan enerjileriyle hemen hemen kendilerine ulaşamadığımız gençlerimiz var. İnşallah her yıl zemini daha da genişleyen, kapsamı artan, etkinliği yükselen TEKNOFEST yardımıyla onları da bu şölene dahil edeceğiz. Türkiye’ye yakışan 600 bin değil, 1 milyon, 2 milyon, 3 milyon yarışmacılı teknoloji festivalleridir.”

“GENÇLERİN ÜLKEMİZE AKIN ETTİĞİ BİR TEKNOLOJİ İKLİMİ İNŞA ETMELİYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin bu şekilde bir potansiyelinin bulunduğunu ve bunu yapabileceklerine inandığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulunmuş oldu:
“Bunun yanında festivalimizi kendi evlatlarımızla beraber dünyanın dört bir yanından katılımlarla da zenginleştirmeliyiz. Bilhassa Türk dünyasının birikimini devletimizde toplayan bir albeni merkezi haline gelmeliyiz. ‘Bir fikrim var’ diyen gençlerin bunu gerçekleştirmek için yurt dışına gitmeyi düşündüğü değil öteki ülkelerdeki gençlerin ülkemize akın etmiş olduğu bir teknoloji iklimi inşa etmeliyiz.”

“ÜLKEMİZDE HUZURU, İSTİKRARI, GÜVENİ, BARIŞI GÜÇLÜ TUTMAMIZ GEREKİYOR”

Bunun ilk adımlarının atıldığını, ilk kozalarının örüldüğünü ve ilk çiçeklerinin boy göstermeye başladığını vurgulayan Erdoğan, şu şekilde devam etti:

“Doğal bunun için ilk olarak devletimizde huzuru, istikrarı, itimatı, barışı, gelişmeyi, kalkınmayı, demokrasiyi kuvvetli tutmamız gerekiyor. Maalesef bölgemiz başta olmak suretiyle dünyada haksızlık ve adaletsizlik yanında krizlerin, çatışmaların, yıkımların, sefaletin hakim olduğu pek fazlaca yer var. Güneyimizden kuzeyimize, doğumuzdan batımıza coğrafyamızın her yerinde bu can yakıcı hadiselerin yaşandığı pek fazlaca yeri sayabiliriz.

Türkiye, tarihinden, birliğinden, beraberliğinden, kardeşliğinden almış olduğu güçle bu ateş çemberinden kendini bir istikrar ve refah sembolü olarak ayrıştırmaktadır. Ben milletimle gurur duyuyorum. Ülkemizin bu şekilde bir coğrafyada, bu şekilde bir zamanı miras üstünde, bu şekilde bir devlet geleneği çevresinde zayıf olmak, zayıf kalmak şeklinde bir şansı yoktur. Biz, siyasal, ekonomik, teknolojik, diplomatik, askeri, toplumsal, kültürel her bakımdan kuvvetli olmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde güvenilir olun, bizi Suriye’den de Ukrayna’dan da Bosna’dan da beter ederler.”

“TÜRKİYE, ŞU ANDA BÜYÜMEDE İKİNCİ SIRADA”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda eksiklikleri hızla gidermeye çalıştıklarını, demokratik reformlarla siyasal altyapıyı, toplumsal bünyeyi, kurumsal yapıyı güçlendirmek için savaşım ettiklerini belirtti.

Ulusal Teknoloji Hamlesi’ni bunun için baş tacı ettiklerini, bunun için yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla kanalıyla büyümede ısrar ettiklerinin altını çizen Erdoğan, “Bakın son çeyrekte 7,6 büyüdük, Türkiye, şu anda büyümede ikinci sırada. Hani diyorlar ya ‘Deli Türkler’, evet yanılmadınız, deli Türkler büyüyerek yoluna devam ediyor. Bunun için ülkemizi küresel krizlerden ayrıştırarak, kendi hedeflerimizden kopmamakta ısrar ediyoruz.” dedi.

“GURUR DUYMAMIZIN SEBEBİ ÜLKEMİZİ GÜÇLÜ TUTMA MECBURİYETİMİZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunun için ülkenin ve milletin geleceği gençlere her türlü desteği verdiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bayraktar’la, Anka’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Atak’la, Hürkuş’la, Gökbey’le, Ulusal Muharip Tayyare projesi ve daha nice teknolojiye dayalı atılımla gurur duymamızın sebebi harbe olan hevesimiz değil, ülkemizi kuvvetli tutma mecburiyetimizdir. Yerli otomobilimizi, bilgisayarımızı, çipimizi, uçağımızı, gemimizi, uydumuzu, elektronik sistemlerimizi üretme mevzusundaki gayretimizin sebebi, bu tarz şeyleri edinmekteki zorluğumuzdan ziyade, engelleme şeklinde mihnetlere maruz kalmama kararımızdır.”

Erdoğan, ulusal savaşım zafere ulaşıp Cumhuriyet kurulduğunda orduyu güçlendirmek için harp uçağı ihtiyacının ortaya çıktığını söyledi.

Bunun için şehirlerin kendi içlerinde kampanya düzenleyip, orduya isimlerini taşıyacak birer tayyare almaya çalıştığını anımsatan Erdoğan, “Bu çerçevede bağışta bulunması için Nuri Demirağ’a da gidiliyor. Nuri Demirağ, kendisinden bağış isteyenlere, ‘madem milletimiz tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bunu başkalarının lütfuna bırakamayız. Ben bu uçakların fabrikasını halletmeye talibim.’ diyor. Nuri Demirağ’ın haiz olduğu vizyon o devrin yöneticilerinde olmadığı için maalesef bu girişim acı bir halde sonuçlanıyor. İşte Hürkuş’un ilk örneği olduğu kendi uçağımızı yapmak için 70 yıl beklemek zorunda kaldık. Tekrar bu şekilde durumlara düşmemek için en büyük güvencemiz ve umudumuz TEKNOFEST kuşağıdır, Ne Z kuşağı ne Y kuşağı TEKNOFEST kuşağı.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, birilerinin “tüm bunlar eskiden niye yapılmamış da bugün gündeme geliyor” diye soracaklarını belirterek, şu şekilde konuştu:

“Bu suali aslen eski Türkiye’nin aktörlerine, eski Türkiye vaadiyle tekrardan ülkenin yönetimine talip olanlara yöneltmek lazım. Hakkaten de Türkiye, tüm bu teknolojik atılımları hadi daha öncesini bir kenara bıraktım, son 60-70 yılda niye yapmadı acaba? Ülkemizin bu dönemine baktığımızda yanıt kendiliğinden ortaya çıkıyor. Gençlerimizi kimi vakit sağcı-solcu diyerek, kimi vakit Sünni-Alevi diyerek, kimi vakit Türk-Kürt diyerek, kimi vakit şucu-bucu diyerek birbirlerine kırdırtanların bu şekilde bir derdi olması mümkün mü? Bugün hala aynı kirli oyunların tahrikini yapanların aynı kurnaz tuzakları önümüze döşeyenlerin bu şekilde bir gündemi olması mümkün mü?”

Erdoğan, Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin söze bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” dizelerini hatırlatarak, “İşte Akıncı, işte Kızılelma.” dedi.

26 Ağustos’ta Malazgirt’te olunduğuna değinen Erdoğan, “Geldik Fatih ve Cumhuriyetimizin kuruluşuyla Gazi Mustafa Kemal’e ve şimdi onunla birlikte hepimiz de bu yolda yürüyoruz. Bizim niyetimiz de gayretimiz de başarımız da yaptıklarımız da ortadadır. Söz ola beri gele yok. Bizim işimiz var, bizim yapacaklarımız var. İnsanlarımızı birbirine düşman etmekten, yalanla, iftirayla, çarpıtmayla zaman öğütmekten, pişkince ortada gezmekten başka numarası olmayanlar, bu dediklerimizi anlayamazlar. Ecdadın söylediği şeklinde, Kamil odur ki koya dünyada yaratı, eseri olmayanın yerinde yeller yaratı.” diye konuştu.

Eserleriyle milletin ve gençlerin karşısında olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Eseri olmayanların takdirini de sizlere bırakıyoruz.” dedi.

Bir zamanlar ABD’dan Avrupa’ya, Rusya’dan Japonya’ya, hatta Hindistan’dan Brezilya’ya kadar nice ülkelerin harıl harıl çalışıp, teknoloji üretirken Türkiye’dekilerin vesayet ve darbe bataklığında çırpındığını belirten Erdoğan, “Onlar gençlerini teknolojiyle, bilimle, erdemle yoğurarak yetiştirirken bizdekiler, üniversite kapılarında benim başörtülü kızlarımı, bacılarımı üniversiteye almamakla uğraştılar. Gelişmiş ülkeler, dünyanın dört bir yanından gelen insanları kalkınma atılımlarının desteği haline dönüştürürken, bizimkiler hemen hemen kendi vatandaşlarına bile asgari insani şartları sağlamayı başaramıyordu.” ifadelerini kullandı.

“BEDELİ AĞIR OLUR”

Tüm bu yaşananlarda siyasetçisinden bürokratlarına, iş insanından akademisyene her insanın oranı ve sorumluluğu olduğuna işaret eden Erdoğan, şu şekilde devam etti:

“Son olarak FETÖ ihanet çetesinin yapmış olduğu alçaklıkların ortaya dökülmesi bile tek başına Türkiye’nin nelere karşın bugünlere geldiğinin ispatıdır. Bu FETÖ değil mi ya, başörtü için ‘detaydır’ diyen, yazıklar olsun. ‘Hoca’ diye geçin fakat başörtüsüne ‘detaydır’ de. Şimdi nerede? Pensilvanya’da. Kimin beslemesi? ABD’nın. Kimin dost, kimin de karşımızda bulunduğunu iyi bilmemiz lazım. Şu anda bu ABD, Dedeağaç’a, Yunanistan’a silahları gönderiyor mu? Uçakları gönderiyor mu? Oradan S-300’lerle bizi tehdide kalkışıyor mu? Ey Yunan, bak tarihe bak, tarihe dön, fazlaca daha çok ileri gidersen bunun bedeli ağır olur, ağır. Yunanistan’a bizim tek cümlemiz var, İzmir’i unutma.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı Türkiye’nin şimdi kimi alanlarda dünyanın en gelişmiş ülkelerinin de üstüne çıkan başarılarıyla kendini kabul ettirdiğine dikkati çekerek, “Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz, vakti saati vardığında gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz. Dün ülkemizin ayağına prangalar takarak, ilerlemesini engelleyenlerin, bir bölgelere fırsat kollayarak, beklediğinden güvenilir olun.” dedi.

Hep beraber bunlara fırsat vermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, “Vereceğimiz savaşım sıkıntılı olacaktır, fedakarlık gerektirecektir, karşılık ödettirecektir fakat sonunda ortaya çıkacak başarının getireceği huzurun, mutluluğun, refahın tarifi mümkün değildir.” değerlendirmesini yapmış oldu.

Bu mücadelenin somut örneğinin TEKNOFEST’i düzenleyen “Bayraktar kardeşler” olarak karşılarında durduğunu özetleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“İnsansız hava araçlarını geliştirirken hangi engellerle karşılaştıklarını, hangi ihanetlere tanık olduklarını, hangi sabotajlara maruz kaldıklarını en iyi onlar biliyor ve ben biliyorum. Yeri geldi kendilerine pist verilmedi, pist. Yeri geldi uçuşları yasaklandı, yeri geldi tehdit edildiler fakat yılmadılar, çalıştılar, çabaladılar ve sonuçta ortaya bir dünya markası çıkardılar. Keban Barajı inşa edilirken birileri ‘kurbağalara göl yapıyorsunuz’ diyerek kendilerince projeye takoz olmaya çalışmışlardı. Bunların kim bulunduğunu bildiğiniz gibi, söylememe gerek kalmış mıdır? Fakat buraya da gelmiş. Vatan Caddesi inşa edilirken birileri ‘Buraya tayyare mı indireceksiniz?’ diyerek, vizyonsuzluklarını sergilemişlerdi. Boğaz köprülerinin her birinin inşası esnasında birileri, engel olmak için ellerinden geleni yapmışlardı. İşte birinci köprüde, ikinci köprüde, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde…Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptırmamak için neler yapmadılar ki? Açık açık söyledim, ‘boşuna uğraşıyorsunuz. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapacağız, bitireceğiz’ dedik ve bitirdik.”

“ONLARIN HAYALLERİNİN ULAŞAMADIĞI YERE BİZİM İCRAATIMIZ ULAŞIR”

Çanakkale 18 Mart Köprüsü’nde de aynısının yapıldığını anımsatan Erdoğan, “Ne oldu, yaptık mı, yaptık. Engelleyemediler, engelleyemeyecekler. Şundan dolayı onların hayallerinin ulaşamadığı yere bizim icraatımız ulaşır. Eğer bunlara takılıp kalsaydık, ülkede tuğla üzerine tuğla koyamaz, milletimizi hakkı olan hizmetlerin hiçbirine kavuşturamazdık. Sizler de verdiğimiz tüm desteklere ve inşa ettiğimiz girişimci dostu iklime karşın bir ihtimal değişik alanlarda öngöremediğimiz engellerle karşılaşabilirsiniz. Sakın ha mücadeleden vazgeçmeyin, sakın ha azminizi kaybetmeyin, sakın ha teslim olmayın.” diye konuştu.

Kendi hayatındaki mücadelesini anlatırken de sık sık “Sabreden zafere ulaşır” sözünü tekrarladığını özetleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ihmal etmeyin Cumhurbaşkanınız olarak daima yanınızdayım. Gencim, gençlerle beraberim. Tanrı yaşam verdikçe de hep yanınızda olacağım. Bakanlıklarımızla kurumlarımızla okullarımızla T3 Vakfı şeklinde sivil cemiyet kuruluşlarımızla hususi sektörümüzle ailelerimizle el ele vererek, bu mücadeleyi zafere ulaştıracağız. ‘Başarının sahibi çoktur, başarısızlık öksüzdür’ bu sözü ihmal etmeyin. Biz her hal ve koşul altında sizin yanınızda olmayı sürdüreceğiz. Karadeniz’deki organik gazı keşfederken ‘her arayan bulamaz fakat ihmal etmeyin bulanlar, arayanlardır’ sözünü ihmal etmeyin. Aynı şeyi teknoloji geliştirme ardında koşan sizler için de söylüyorum, her deneyen netice alamayabilir fakat neticeye ulaşanlar, denemekten vazgeçmeyenlerdir. Rabbim zihnimizi açık, işinizi kolay, gücünüzü kavi, bahtınızı açık kılsın.”

TEKNOFEST KARADENİZ’in düzenlenmesinde alın teri döken ve katılan tüm takımları kutlama eden Erdoğan, ziyaretleriyle gençlere destek olan vatandaşlara da teşekkürlerini iletti.

Erdoğan, alandaki gençlerle, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız.” sözlerini tekrarladı.

NOTLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TEKNOFEST KARADENİZ’in düzenlenmiş olduğu alana gelişinde Orhan Gencebay’ın “Mevsim bahar olunca” şarkısı çaldı.

Erdoğan, alanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, Endüstri ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ile öteki yetkililer tarafınca karşılandı.

Hitabı öncesinde TEKNOFEST’in paydaşları ile hatıra fotoğrafı çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonrasında TEKNOFEST’te ödül almaya hak kazanan takımlara ödüllerini verdi.

Erdoğan, “Bugüne dek gelenlerin sayısı ortalama 450 bin civarındaydı. Bugünkü rakamı emniyetten aldım. Bugün 250 bin. Maşallah. Bu ne güzel ilgi, bu ne güzel coşku. Rabbim yardımcımız olsun.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sonrasında 26 ildeki Deneyap Atölyeleri’nin açılışını İzmir ve Adana’ya canlı bağlanarak gerçekleştirmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonrasında Bayraktar Kızılelma ve Hürkuş uçaklarını imzaladı, uçakların önünde poz verdi. Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a TEKNOFEST logosunu armağan olarak takdim etti. (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Erdoğan ve Putin içinde tehlikeli sonuç görüşme

Sahilde iğrenç rahatsızlık ortalığı karıştırdı! Tekme tokat dövdüler

Gurbetçiye ‘günlük kiralık’ ev şoku! ‘Komşular da biliyor’